28. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Görülmesi Gereken 10 Film

1) Bir Nefes Daha (2020) – Nisan Dağ (91 dk)

Santa Barbara’dan ‘en iyi film’, Tallinn’den ‘en iyi yönetmen’ ödülüyle dönen Nisan Dağ’ın ikinci uzun metrajlı filmi Bir Nefes Daha, hip-hop alt kültürünün hakim olduğu bir mahallede bonzai bağımlısı rapçi Fehmi ve başka bir kültürden gelen Dj Devin arasındaki aşkı ve müzik tutkusunu bir arada işliyor. Nisan Dağ ele aldığı alt kültürün mahallesini fotoğraflamada ve karakterlerin jargonunda gerçekçi bir ton tuttururken Oktay Çubuk – Hayal Köseoğlu ikilisi, animasyon trip sekansları ve rap parçaları filme çok şey katıyor.

2) A Hero (2021) – Asghar Farhadi (127 dk)

İran sinemasının günümüzdeki en önemli yönetmenlerinden Asghar Farhadi’nin bu yıl Cannes Film Festivali’nden ikinci büyük ödül olan ‘Grand Prix’ ile döndüğü son filmi A Hero, yine Farhadi’nin dramatik yapıyı çok iyi yerden kurup geliştiren senaryosu ve oyunculuk performanslarıyla övüldü. Muhtemelen İran’ın önümüzdeki yıl Oscar’a aday gösterilen filmi olacaktır.

3) Cemil Şov (2021) – Barış Sarhan (102 dk)

Barış Sarhan’ın aynı adlı kısa filminden uyarladığı, açılışını Rotterdam Film Festivali’nde yapan, İstanbul Film Festivali’nden ‘en iyi kurgu’ ödülüyle dönen ilk uzun metrajlı filmi Cemil Şov, kara komedi-gerilim arası kaotik atmosferi, karakterin kinetik enerjisine uyan kamera kullanımı ve Ozan Çelik’in performansıyla başarılı bir yapım. Sarhan kendi kısa filmini Yeşilçam eklentisiyle genişletirken detaylı bir görsel dünya sunuyor ve Çelik’le beraber Nesrin Cavadzade ve Alican Yücesoy’un performanslarından güç alıyor.

4) The Card Counter (2021) – Paul Schrader (109 dk)

Taxi Driver ve Raging Bull gibi sinema tarihinde yer eden başyapıtların senaristi Paul Schrader’in yönettiği son film olan The Card Counter henüz birkaç gün önce dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nin ana yarışmasında gerçekleştirdi. Oscar Isaac’in başrolde yer aldığı film hem Isaac’in performansı hem de kumar üzerine stilize bir neo-noir oluşu üzerinden övüldü.

5) Sen Ben Lenin (2021) – Tufan Taştan (86 dk)

Tufan Taştan’ın dünya prömiyerini Moskova Film Festivali’nde yapan, İstanbul Film Festivali’nden ‘jüri özel ödülü’ ile dönen ilk uzun metrajlı filmi Sen Ben Lenin, oldukça kalabalık ve ünlü oyuncu kadrosu üzerinden tek mekanda geçen bir dedektif bilmecesi tasarlıyor. Taştan’ın gerçek bir hikayeden yola çıkarak Barış Bıçakçı’yla beraber kaleme aldığı film mizahi yapısıyla öne çıkıyor.

6) Memoria (2021) – Apichatpong Weerasehakul (136 dk)

Taylandlı usta yönetmen Apichatpong Weerasethakul’un Cannes Film Festivali’nden ‘jüri ödülü’ ile döndüğü son filmi Memoria, yönetmenin sinemasına has sabit kamera kullanımını ve ağır işleyişini yine barındırırken filme çok şey kattığı söylenen ses tasarımıyla zihinlerde hipnotik bir deneyim bırakıyor ve Tilda Swinton’ın performansından güç alıyor.

7) Ahed’s Knee (2021) – Nadav Lapid (109 dk)

Bir önceki filmi Synonyms ile Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı ödülüyle dönerek sükse yapan yönetmen Nadav Lapid, yeni filmi Ahed’s Knee ile Cannes Film Festivali’nden ‘jüri ödülü’ne layık görülen iki filmden biri oldu. Ahed’s Knee yönetmenin alaycı diliyle birlikte provokatif mizahını da barındıran ilgiye değer bir anlatı.

8) Everything Went Fine (2021) – François Ozon (113 dk)

Farklı türlere imza attığı filmleriyle renkli bir kariyere sahip olan Fransız yönetmen François Ozon’un bu yıl Cannes Film Festivali ana yarışmasında yer alan son filmi Everything Went Fine, ötenazi temasını odak noktasına alan bir drama. Sophie Marceau, Charlotte Rampling, Hanna Schygulla ve Andra Dussollier gibi usta oyuncu kadrosuyla dikkatleri üzerine çekiyor.

9) House Arrest (2021) – Aleksey German Jr. (106 dk)

Önceki filmi Dovlatov ile Berlin Film Festivali ana yarışmasında yarışan ve çeşitli övgüler toplayan yönetmen Aleksey German Jr. yeni filmi House Arrest ile bu yıl Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde yer aldı. Tek mekanda geçen Kafkaesk bir hiciv olarak nitelendirilen film, ifade özgürlüğü üzerine konusu ve covid dönemine ayna tutmasıyla da ilgi çekiyor.

10) Noche de Fuego (2021) – Tatiana Huezo (110 dk)

Tatiana Huezo’nun Cannes Film Festivali’nin ‘Belirli Bir Bakış’ bölümünde yarışan ve ‘özel ödül’e layık görülen ilk uzun metrajlı kurmaca filmi Noche de Fuego, savaşın yıktığı bir şehirde yaşayan üç genç kızın hayatına odaklanıyor. Etkili sinematografisi ve yönetmenin konuya bakışı oldukça beğenilen film Cannes gösterimi sonrasında uzun süre alkışlanan filmler arasında yerini aldı.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s